Karadeniz
 
YANGIN
Temel ile Dursun Amerika' da itfaiye teşkilatında iş bulurlar. İşe başlar başlamaz yangın ihbarı alınır. Çok katlı bir ilkokul binasında yangın çıkmıştır. Acilen binaya ulaşırlar ancak itfaiyeci merdiveni çalışmaz... Bunun üzerine Dursun hemen yukarı çıkar, Temel aşağıda kalır. Dursun aşağıda bekleyen Temel'in kucağına yukardan çocukları atmaya başlar... Dursun atar, Temel tutar, kaldırıma koyar. Dursun atar, Temel tutar... Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci çocuk bir zenci çocuktur... Dursun zenci çocuğu atar, ama Temel yakalamak için kollarını açmaz. Çocuk paaat yerde... Bir zenci çocuk daha... Temel yine tutmaz, o zenci çocuk da paaat yine yerde... Dursun bir zenci çocuk daha atınca Temel yukarı bağırır:
- Yaniklaru atma! Yaniklaru atma!


PAPAĞAN
Temel papağan aldıktan bir hafta sonra dükkan sahibine bir mektup yazmış;
“-Kusursuz diyerek sattığınız papağan kusurlu çıktı...”
Dükkan sahibi mektubu
okuyunca meraklanıp telefonla Temel’i aramış;
“-Papağanın ne kusuru var?...”
Temel’in cevabı;
“-Ke... ke.... ke... kekeleyur...”


KUAFÖR
Temel kuaförmüş ve Dursun’a dert yanıyormuş;
“-Ula Dursun, ben her gün saçlarını yaptırmaya gelen Fadime’ye aşığım...”
-Ee o zaman aşkını ilan et ve evlenme teklif et?...
“-Tamam, diyeyim... Ama o zaman saçlarını bedava yapmak zorunda kalırım...”
Aldatma
Aldatıldığını düşünen Fadime, Temel’i nihayet uzun bir takip sonucu enselemiş...
Eve girdiğinde kocasını bir kadınla yakalayınca çantasından silahını çıkarmış kendi kafasına dayamış...
Temel bu intihar girişimini dehşetle seyrederken, “Dur yapma” diye birden fırlamış...
Fadime tehditkar bir şekilde konuşmuş;
“-Kes sesini... Sıra sana da gelecek...”


FAN
Temel uçuş dersleri için helikopter kiralamış...
İlk 10 milin sonunda kuleyle bağlantı kurmuş...
On mil sonra bir daha konuşmuş ama 30. milden sonra kuleyle bağlantı kuramamış...
Hemen bir arama ekibi gitmiş ve yere çakıldığını görmüşler...
Ne olduğunu sorduklarında Temel anlatmış;
“-Hava çok soğumaya başladı ben de büyük fanı kapattım...”
Hamsi
Temel’in tavuğu bir türlü yumurtlamıyormuş... Dursun akıl vermiş:
“-Biraz hamsi yedir, tesirini göreceksin...”
Bir hafta sonra tekrar karşılaşınca Dursun sormuş:
“-Nasıl... Hamsi tesir etti mi?...”
“Etti etti” demiş Temel;
“-Eskiden ‘gıt gıt gıdak’ diye ötüyordu, şimdi ‘cit cit cidak’ diye ötüyor...”


KEDİ
Temel, Fadime’nin kedisinden nefret ediyormuş...
Fadime evde yokken kediyi arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakmış...
Eve geri gelmiş, bir bakmış ki bizimki kanepenin üzerinde mışıl mışıl uyuyor...
Ertesi hafta daha uzağa bırakmış... Geri gelmiş, bizimki yine kanepenin üzerinde...
...Bir hafta sonra daha da uzağa bırakmış, geri gelmiş, kedi yine evde...
En sonunda almış hayvanı gitmiş... gitmiş... gitmiş...
Akşam evin telefonu çalmış... Fadime telefonu açmış... Karşısında Temel sert ve kesin bir sesle;
“-Alo?... Fadime kedi evde mi?...”
-Evde...
“-Versene şu hayvan oğlu hayvanı... Bana yolu bi tarif etsin...”

 
  Today, there have been 4 ziyaretçi (7 klik) on this page!  
 
This website was created for free with Own-Free-Website.com. Would you also like to have your own website?
Sign up for free